24 Kasım 2008 Pazartesi

gün bugün

sabahın köründe diil ama gözlerimin köründe kalktım işe gittim filan. acaip bi hava öncelikle tekim sanıodum sonra yanılmışım. arada film filan baktık. neyse sonra çıktım ben kadıköye gittim. trenle gittim özellikle zaman geçsin diye. oturmayı filan sevmiyorum ben toplu taşıma araçlarında özellikle. dayadım sırtımı kapının köşesine. tam karşı koltukta bir kız oturuyodu. bende gözlerini camdan izledim ne tarafa bakıcak acaba diye sonra çok yaratıcı bir zekilikle camdan yansıyan gözleri bana döndüğünde bende baktım böle. sonra tren durdu. indik. o vapura gitti ben rıhtımdan modaya. havada souktu esasen. kilisenin hani şu akmarın arkasokağından ilerledim sonra gümüşçülerin sokağından yukarı doğru çıktım çıkmadan önce tanıdık bi yüz gördüm gibi geldi hatta karşılıkta verdi ama ne o ne ben çıkardık yada öylesine bi tesadüftü. neyse efendim yavaş yavaş moda yürüyüşüne çıktım sahile inen yokuşa gelince sıtarbaksın yanından döndüm inmiyim sahile dedim hava kararmış filan bi başıma askjad bide souktur. bende gittim sahile uzun uzun bakan banklara oturdum kulağımda kulaklık filan tam arkadaki kedilere pisipisi diycekkene aşağıya inen merdivenlerden bi hav sesi geldi baktım bi köpek gelio tamm dedim hayvanın yasal alanına girdik huylanmasın ben gidiyim kalktım ayağa kadıköy yoluna sapıodum ki bu baktım yanıma geldi bende elimi uzatım gel mel başını okşıyım dedim hayvan aniden uzaklaştı uu ladı filan dedim nolurouz. sonra bu ayrıldı kendinden kaçan bi kedinin peşine takıldı. bende döndüm tekrar aynı mevziden moda mesleğin ordan giderken birden yandan baktım bi adam el mel sallıo. kafamı çevirdim özgürmüş ne arıosun burda dedi
bende sen ne arıyosun diyerek kafasını karıştırmaya çalıştım. ama sanırım karışmadı. ne işin var dedi bende geldim geziorum filan dedim ne kadar burdasın dedi 1 saat sonra ararım seni dedi. korkunç bişi keşfettim bendeki özgürün numarası silinmiş türkselim iptal olduğu ara. neyse bende sütunlu yoldan(oraya öle diorum) aşağı doğru yürümeye başladım. karnım acıkmayada başlamıştı. baya bi yürüdüm gittim bi piskopat attım sonra çıktım. eve neyle dönsem diye düşünürken yolda gördüğüm cesur yeni dünya 9.90 yazan yer geldi aklıma. ama ölesine bakmıştım hangi sokaktı lan ? diye baya bi dolandım. sonra gittim aldım kitabı. poşet veriyim mi dedi adam ver dedim. poşetin üstündede İnsan Okur yazıo. lan dedim şindi herhangi biri dönüp diyebilir biz insan diilmiyiz lan diye. sonra düşündüm bende çok okumuorum bende diilmişim abi derim yırtarız dedim. bide yolda öyle elimde slogan saçan bişeyle yürümek kasıo beni mesela tişörtte let's fuck yazsa olmaz yani ama let's think yazsa hiç olmaz. ikiside ben bişeyim deme çabasında halbüki ben kafe yada öle bi yere gidiyim hemen köşeye çekilirim ortada filan oturmam öyle. oturanlara saygım sonsuz. 50 ler diye bişey salladık oraya şimdi savunmak lazım. 50 lerde öyleydi pirim.
neyse efendim sonra bindim otobüse yarı uyur yarı uyanık geldim eve. şimdi oturorum hatta yazcak bişey kalmadı. buda böle bi yazı oldu.
okuyup okutunuz.
bide dün acaip güzeldi. bunuda belirtiyim dedim.
stop.

2 yorum:

Perko dedi ki...

ov şet, dışardan bakan biri için sakin olabilecek ama baya karmakarışık bi gezi olmuş.Sanırım kadıköy benim en sevdiğim semt.Sonra da sultanahmet.hm sonra bi de şey ,pera

hakan dedi ki...

ahah dolandım durdum perko öyle:) dışardan bakan hızlı adımlarla niye yürüyo bu diye düşünmüştür muhtemelen. kadıköy konusunda haklısın on adet herhangi semti kadıköye özellikle kadıköy-moda arası herhangi bir yola değişmem mesela. perada güzeldir ama