26 Ağustos 2011 Cuma

hayal

hani uykun yokken bile
gece bastirir ya aniden
tum cabalamalarin gibi
uykusuzlukta yenilir ya
iste oyle kaybediyorum seni hayalimde
bir takim konusmalar isitiyorum
sesleri sana benzemeyen siluetlerden
sacmaliklarina konu oluyor yenilgin uykusuzlugum
oysa ben kaybettigim hayalime hayiflaniyorum
hic olmazsa arada bir diyorum gorsem
sonra gunes vuruyor yuzume
belki diyor belki de sonra ki gece

20 Ağustos 2011 Cumartesi

çılık

cümlesini metalaştırmış şarkılar söyledin bana
içersinden kelimeleri zar zor seçtiğim
elimde kalanlarsa yıkıcıydı
iki şehrin de hikayesini yok etti birden
elimizde kalan beyazcamdan gürültü
vurdumduymazlık..
sen şarkını söylerken
ölüyordu iki yanımda
toprağını kutsallaştırdılar konuşamayan yanlarımın
barışına övgüler düzerek
katletmeye devam ettiler
ve her bir yanım yere düştükçe
üzerimde yükselerek
kutsallarını fethettiler

15 Ağustos 2011 Pazartesi

yalnızlık;
harita metod defterin
yeni bir döneme başlarken
kapağına tav olup aldığın
sayfaları doldukça
sonunda sen olacak sandığın
sen olduğunu anladığın

11 Ağustos 2011 Perşembe

çamur

ne geri dönecek bir ev
ne sığınacak bir liman var
kimsenin hayatına karışmadım
hayatımın kirlenmesinden korktuğumdan değil ama
yoksa zaten kirliydi bedenim
günde üç öğün çamur yağardı üzerime
cesaretsizliğimi heykelleştirmek ister gibi
erken katılaşırdı
heykeltıraşlar için bulunmaz cennet olduğunda evim
birilerine karışmaya karar verdim
ikindi vakti yağmur dinince çıkıp baktım
dönebilecek evlere
dinlenilecek limanlara
hepsi heykelleşmiş
hepsi çamur kaplıydı