31 Temmuz 2011 Pazar

halbüki ben seni sevmeye hazırım gibi
bazen eminsizlik basıyor gökyüzünü o kadar
sonra havaya güneşi fırlatıyorum
yağmurda sönüveriyor
kor halinde yağarken parçaları üzerime
emin olmam gerektiğine kanaat getiriyorum
gerçek olsa da diyorum;
“sen güneşken ben buharlaşsam”
cevap veriyorsun;
“sağol almıyım :)”

29 Temmuz 2011 Cuma

kırmızı döngü

tepemde dönüyorsun
tepemde
o kadar zaman geçiyor ki
o kadar olur
saçlarım bile ağrıyor seni izlemekten
insanlar topluca hareket ediyorlar metroda
kalabalıklarda
onlardan farklı olduğum yanılgısında değilim
boş koltuğu kapabilmek için
ittiriyorum bazen bir kaçını
kapıyla kaldırım arasında sıkışıp kalmaları da umrumda değil
her gün ağır yemekler yiyorum
bol yağlı kepçe kepçe
kolestrol filanmış yalan dolan
fazlası kalp krizi, aşk kerizi
kitapları yarıda bırakıyorum
edebiyatı dizi tadında izliyorum
dört dakikalık reklam aralarına sinirlenip
reklamlarıyla midemi dolduran partiye oy veriyorum
sonra sen geliyorsun
tepemde dönüyorsun
dönmek iyidir diyorsun
saçların kızılımsı
bazen özellikle sabahları
gözlerim hafif aralıkken kırmızı görüyorum saçlarını
durmadan dönüyorsun
sonra yine sabah oluyor
sonra yine kırmızı

13 Temmuz 2011 Çarşamba

cam

camdan bir zincirin en güçlü halkası gibiydi
gözleri biraz buğulu çokça aynalarımın gösterisiydi
yansımalarımda kırılırdım
kalkar yürürdü çocukça düşlerim
geçerken saçlarından rayların
kalırdı camdan treninin altında
parçalanmış bedenim bez bebeğin
bin iğne batardı
onarırken parçalarımı
ben iğneleri anardım
salyaları akarken
seni kaçıracak yalanların
bir güneşli güne terk edecektin beni
tenin camdandı
parçalarım sıcak yansımalarda eridi