3 Şubat 2009 Salı

sayfa kenarı

ortaokul sıralarından beri bi alışkanlığım vardır. ders defterlerimin, kitaplarımın filan orasına burasına şekiller, karikatürümsü bişeyler karalarım. çoğunluğununda şekilleri saçma sapan olur. neyse geçen dersanedeyim. ama önceki seneler gibi değil artık ders filan dinliyorum o derece. dinlemessem ayıp olacak artık zaten. yine de çizimlerimden geri kalmıyorum haliyle. hatta dersler iyi oluyo bi ara hiç bişey çizemiodum yine azar azar bişeyler başladı en azından. neyse ilk gittim sınıfa kimse yok. bi 10 15 dakka sonra bir kız girdi içeri. bende çalışkan bi öğrenci olarak hazırlamışım işte kalemleri defterleri sıraya bekliyorum öyle. kız yanaştı "ben geçen hafta notları alamamıştım sende varsa alı yazabilir miyim ?" dedi
demesiyle ben kıpkırmızı oldum. hayır şimdi defteri vericemde o defteri gören bi insan ne düşünür. sağda solda çizimler var. ki çizimlerin boyutlarını da bilmiyorum. öyle bi özelliğimde var mesela böle hafif sıkıntı vericek bi durum söz konusu olduğunda ya da gizlediğim bişeyi biri keşfettiğinde dönüp "ne vardı ki acaba orda ?" diye bakmam. bende bakmadım haliyle. ama dedim " benim yazım kötü anlayabilecek misin" haliyle bu yöntem tutmadı "benimkinden iyi" dedi kız bende güldüm. sonra aldı yazmaya başladı. bana fenalık geldi çıktım sınıftan biraz dolandım sonra geri geldim. kız yanına oturan çocuğa sende geçen haftaki notlar var mı ya diye soruyor. haliyle anladım durumu ya benim karınca duasını okuyamadı yada çizimlerimden(!) hallice etkilendi. ders başladı defteri geri aldım sonra. ama hala açıp bakmadım ne var diye sayfa kenarlarında.

Hiç yorum yok: