8 Nisan 2009 Çarşamba

ta(ş)(n)ma telaşı

apartmanın üst katı boşaldı. evet kimse kalmadı haliyle ne üstümüzde ne altımızda ne yanımızda. yazlarıda aynısı olurdu her sene sevine sıkıla gittiğimiz yazlıkta her sene birileri gitti yakınlardan. biz sabit kaldık. sevmiyorum bu sabitliği. ama sanırım sonunda banada işledi içten içe. şindi odadan çıksam yan odaya ordan salona belki; belki mutfak, banyo. gidebilecek çok yer yok. ufaklıktan beri taşınan insanlara ilgi duymuşumdur ben. nasıl bi heycandır o tepesi bodoslama dolu kamyon(et)i boşaltma seansı eve yerleşme bu oda benim şu oda senin tartışmaları. gerçi ben tekilim bu pek olabilecek bieşy değil ama. odayı yerleştirme hayalleri ıvır zıvır. halamlar taşınırken yardıma gitmiştim de ufakken kuzeni izlerken, ordan kalmış belki de içimde. şimdi odamın düzenini bile değiştiresim yok kaldı ki taşınayım. ama gidiyor herkes. yan daire boş üstü boş altı boş sayılır. gidiyor herkes. ama anlıyorum o yeni heycanı tatmak. bi yerden bi yere ya da birinden başka birine 'taşınmak' iyi gelir heralde insana.

Hiç yorum yok: