23 Şubat 2008 Cumartesi

şay

mısralardan yüzünü çiziyorum
sessiz sakin alışılmadık
gözlerin bir gecenin
bulutları ardından bakar gibi
yağmurların yağdıkça
kendimi sessizliğinden topluyorum
acım kıvrak bedeninin dilinde
hapsolurken ben
tüm gün köşende bekliyorum seni
dönüp bakarsa eğer gözlerin
yeniden adlandırabilmek için beni
titreyen ellerimle
sıcak tatlı bir su gibi sen
yitip giderken
tutmaya çalışıyorum zamanı
hapsolmamak için gözlerine
ölüm ya da yaşam arası bir yerde
bana dönmeni bekliyorum sadece
yıkanmak için bulutların yağmurunda
ve o uzak trabzanlar
aramızda demir perdeler oluştururken
yitip giderken sen
dilim kilit vuruyor kendi elleriyle
konuşamayan hislerime
sözlerim bir girdap gibi
kendi etrafında dönüp duruyor ve sen
benim için o ihtişamlı geminde
girdabımın etrafında dönsede
sakin sular var önünde
ama ben
karanlık derinliğimle
başa çıkamam dinginliğine..

Hiç yorum yok: